Kitap çevirisi yaparken insan birçok zorlukla karşılaşıyor. Kitap çevirmek düz metin çevirmeye benzemiyor. Duygu aktarımını yazar kadar iyi yapabilmek için ayrı bir beceri gerekiyor. Bugün genel olarak bir kitap çevirirken nelere dikkat edilmesi gerekiyor bunlardan bahsetmek istiyorum işte size birkaç tüyo.

Biraz Araştırmacı Olun!

Yayınevi size olumlu dönüş yaptığında hemen başlamak isteyebilirsiniz ama öncelikle yayınevini araştırın. Çevrenizde sorabileceğiniz birileri varsa yayınevi hakkında bilgi edinin. Ne tür kitaplar yayınlamışlar, ödeme konusunda sorun çıkarıyorlar mı? Sözleşme yapmadan önce çalışma koşulları hakkında görüşün. Bazı yayınevleri kısım kısım çevirdikçe sizden metin talebinde bulunabilir. Bazıları da kitap çevirisinin teslimat günü gelene kadar hiç yoklarmış gibi davranabilirler. Peki ya ödemeyi nasıl alacaksınız? Kitabın satışı üzerinden bir yüzdeyle mi anlaşacaksınız yoksa iş biter paramı alır yoluma bakarım mı dersiniz? Aslında tek bir paragrafa sığdırdığım bu noktaların her bir ayrı ayrı önemli. Bu nedenle ÇEVBİR’in internet sitesine bir göz atmanızı öneririm.

Tercüme yapılması gereken dosyalarınız mı var?

DOSYA YÜKLE

Kitabın Kendisi Şart!

Yayıneviyle anlaştığınız zaman mutlaka kitabın kendisini talep edin. Fotokopi veya çıktı şeklinde doküman edinmeyin. Kitabı alırken de telif hakkının alındığından emin olmalısınız yoksa bütün emeğiniz boşa gidecektir. Kitabı aldınız, evire çevire ön ve arka kapağını inceleyin. Sanki bir kitapçıdaymışsınız gibi ne tür fotoğraflar kullanılmış, arka kapakta kitap hakkında neler yazılmış okuyun. İçerisinde yazar tarafından yazılan bir önsöz varsa dikkatle okuyun. Ardından kitabın yazarı hakkında kısa bir araştırma yapın. Ne tür kitaplar yazmış, elinizdeki kaçıncı kitabı. Hatta fırsatınız varsa ve bir e-posta adresine ulaşabilirseniz kendisine bir e-posta gönderin. Kitabını çevirdiğinizi ve danışmak istediğiniz hususlar olursa kendisiyle iletişime geçip geçemeyeceğinizi öğrenin. Şimdi diyeceksiniz ki bir kitabı çeviriyorum diye yazarına ne sorabilirim ama öyle olmuyor. Belki bir cümlede ne ifade etmek istediğini tam olarak anlamayacaksınız. Birebir mutlaka ki çevirirsiniz ama duyguyu verebilmek için yazarın fikrini almak gerekebilir.

Ben ilk romanımı çevirirken takıldığım benzetme veya kültürel öğelerde hem yazara bir e-posta göndermiş, hem de Amerikalı bir arkadaşımın fikrini almıştım. Zaten kitabı çevirirken anlaştığınız yayınevinden bir editörle çalışıyor olmanız şart.

Kitabı Mutlaka Baştan Sona Okuyun!

Kitabı çevirmen olarak değil bir okuyucu olarak sindirerek okuyun. Okurken anlamadığınız ya da Türkçeye nasıl aktarabileceğinizi bilemediğiniz noktaları not alın. Büyük ihtimalle aldığınız notlar daha ziyade benzetme, deyim, sosyokültürel öğeler olacaktır.

Kitaptaki karakterleri zihninizde canlandırın!

Aslında çok önemli gibi durmasa da bir sonraki yazımdaki hususları okuduğunuzda ne demek istediğimi daha net anlayacaksınız. Karakterlere özgü ifade biçimleri ve konuşma dili oluşturmalısınız. Roman boyunca bu konuda tutarlılık sergilemeniz şart çünkü büyük ihtimalle bazı karakterlerin sürekli olarak kullandığı kelimeler karşınıza çıkacaktır.

Çevirinizi yedekleyin!

Çok basit ama bir o kadar da önemli bir nokta da yaptığınız çevirileri sürekli olarak aynı dosya üzerine kaydetmenin yanı sıra ikinci bir yedek dosya içerisinde saklamanız. Sonra teslimat günü geldiğinde birden bire çevirdiğiniz tüm romanın bilgisayarınızdan silinip kaybolmasını kimse istemez.

Çevirdiğiniz kısımları ara ara okuyarak ilerleyin. Böylelikle hem tutarlılık sağlamış, hem de çevirirken gözünüzden kaçabilecek akıcılığı sağlamış olursunuz.

Bir başkasına okutun!

Elbette ki kitabın çevirisi bir editörün elinden geçecektir ama yine de bir yandan çevirisine devam ederken çevirilerinizi bir yakınınıza, kardeşinize veya eşinize okutmak eğlenceli olacaktır. Başka bir gözle size dönüp, “Ama Jane iki sayfa öncesinde deli gibi küfür ediyordu şimdi ne kadar kibar konuşuyor,” diyebilirler. Siz de o an hemen belki de karaktere uygun kelimeler seçmediğinizin farkına varabilirsiniz.

Yarasa Misali Gece Çalışmak!

Kitap çevirmek öyle noter tasdiki gerektiren teknik bir sözleşme çevirmeye benzemiyor maalesef. Kitap çevirirken bazı günler kitap çevirmeyi bir kenara bırakıp araştırmacı olacağınıza emin olabilirsiniz. Kullanılan bir benzetmenin doğru karşılığını verebilmek için belki saatlerce googleda arama yapacaksınız ya da aynı duyguyu verebilmek için yazacağı bir sonraki dizeyi düşünen şair misali pür dikkat kesilmeniz gerecek. Bu nedenle gündüz yerine gece çalışmayı deneyin. Sessiz bir ortamda yaratıcılık anlamında çok daha fazla verim alacağınıza hiç şüphe yok.

Tüm bunların ötesinde elbette ki kalıcı bir işe imza atmak oldukça zevkli ve keyifli. Düşünsenize bir kitapçıya gidiyorsunuz ve rafta duran bir kitabın ilk sayfasını açtığınızda kendi isminizle karşılaşıyorsunuz. Kim istemez çevirdiği kitabın raflarda yer almasını.

Bu arada çok yakın zamanda Dünya Kitap Dergisi tarafından yılın en iyileri arasında “Yılın Çeviri Kitabı” ödülü verildi. Bu ödül “Ayın Çeviri Kitabı” olarak seçilen 9 eser arasından seçildi. Bu eserlerin nasıl çevrildiğine ve çevirmenlerine de bir göz atmak isterseniz Hürriyet Gazetesi’ndeki bu makaleye göz atabilirsiniz.

Anında Fiyat Alın
Saniyeler içerisinde tercüme fiyatı alın
Yeminli Çevirmenler
Tercümeleriniz yeminli tercüman ekibimize emanet
7/24 Tercüme Takibi
Çeviri Takip Sistemi ile tercümeniz ne durumda kontrol edin
Üye Olmadan Hizmet
Üye olmanıza gerek olmaksızın tercüme yaptırın

Tercüme Kalite Garantisi

  • Yeminli Tercüman Kadrosu
  • Anında Tercüme Fiyatı
  • Noter Onaylı Tercüme ve Yeminli Çeviri

Sorunuz mu var? Canlı destek üzerinden bize şimdi yazın!

ANINDA FİYAT HESAPLA

Canlı Destek