Tarihçilere göre İkinci Dünya Savaşı’nda ABD’nin Japonya’ya atom bombası atmasının sebebi, Japonya Başbakanı Suzuki’nin sözlerinin yanlış tercümesi.

ABD’nin, en az 250 bin kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırılarına götüren süreç şu şekilde gelişti: ABD, Rusya, İngiltere ve Çin’in devlet başkanları 26 Temmuz’daki Potsdam Konferansı’nın ardından Japonya’ya, “Teslim olun” ültimatomunu verdi. Ertesi gün Japon hükümeti konuyu masaya yatırdı. 28 Eylül’deyse Başbakan Suzuki bir basın toplantısı düzenledi ve ültimatoma cevap olarak “mokusatsu” dedi. “Mokusatsu”; Japonca “moku” (sessizlik) ve “satsu” (öldürmek) kelimelerinin birleşimiyle oluşan ve iki anlamı olan bir kelime. Aynı zamanda “yorum yapmamak” manasına gelen kelimeyi, uluslararası basın “aşağılayarak reddetmek” şeklinde çevirince, ABD Başkanı Harry Truman saldırı için düğmeye bastı. Olaylarla alakalı olarak “Suzuki’nin sözleri ne olursa olsun, ABD atom bombalarını kullanacaktı” diyenler ve “Tercüme hatası değildi, Suzuki anlaşmayı reddetti” görüşünü savunanlar var. Suzuki’nin oğlu ise “Babam ‘mokusatsu’ derken, ‘yorum yok’ manasını kastettiğini bana söylemişti” açıklamasında bulunmuştu.

Mars’ta yaşam

İtalyan gökbilimci Giovanni Virginio Schiaparelli 1877’de Mars’ın haritasını çıkarmaya girişmiş ve bu yönelimle bilim kurgu külliyatının da genişlemesine neden olmuştu. Schiaparelli, gezegenin koyu ve açık bölgelerini ‘denizler’ ve ‘kıtalar’ olarak adlandırmış ve dar boğazları İtalyanca ‘canali’ kelimesi ile ifade etmişti. Ne var ki çağdaşları onu ‘kanal’ olarak tercüme etmiş, bu ise Mars’ta kanallar inşa eden zeki canlıların olduğuna dair teoriler üretilmesine neden olmuştu.

Mars’ta gerçekten kanallar olduğuna kanaat getiren Amerikalı gökbilimci Percival Lowell, 1894-95’te yüzlerce kanal bulmuştu. Daha sonraki 20 yıl boyunca resimli Mars kitapları yayımlamış, gezegende kanallar inşa ederek su taşıyan, gelişkin mühendislik becerilerine sahip zeki canlıların bulunduğunu varsaymıştı. Lowell’den etkilenen başka bir yazar 1897’de zeki Marslıları anlatan başka bir kitap yazdı. Bu H G Wells’in Dünyalar Savaşı kitabıydı. Böylece bilim kurguda yeni bir kategori oluştu.

Polonya’yı ‘arzulamak’

Eski ABD başkanı Jimmy Carter, konuşurken kitlelerin dikkatini nasıl çekeceğini biliyordu. 1977’deki Polonya ziyaretinde yaptığı bir konuşmada bu ülkeye karşı cinsel arzu beslediğini söylediği ifade edilmişti. En azından tercümanı böyle diyordu. Daha sonra anlaşıldı ki Carter aslında Polonya halkının ‘geleceğe dair arzularını’ anlamak istediğini söylemişti.

Diplomasi dili

Müzakereler sırasında yapılan yanlış tercümeler doğal olarak tartışmalara neden oluyor. ‘İstirham etmek’ anlamına gelen Fransızca ‘demander’ kelimesi 1830’da Paris ile Washington arasındaki görüşmelerde sorun yaratmıştı. Fransa’nın Beyaz Saray’a gönderdiği mektupta geçen bir cümlede kullanılan bu kelime “Fransa hükümeti… talep ediyor” şeklinde tercüme edilmiş ve diplomasi diline uygun bulunmamıştı. Yapılan hata düzeltilince görüşmelere devam edildi.

Anında Fiyat Alın
Saniyeler içerisinde tercüme fiyatı alın
Yeminli Çevirmenler
Tercümeleriniz yeminli tercüman ekibimize emanet
7/24 Tercüme Takibi
Çeviri Takip Sistemi ile tercümeniz ne durumda kontrol edin
Üye Olmadan Hizmet
Üye olmanıza gerek olmaksızın tercüme yaptırın

Tercüme Kalite Garantisi

  • Yeminli Tercüman Kadrosu
  • Anında Tercüme Fiyatı
  • Noter Onaylı Tercüme ve Yeminli Çeviri

Sorunuz mu var? Canlı destek üzerinden bize şimdi yazın!

ANINDA FİYAT HESAPLA

Canlı Destek